Blokzinciri, merkezi olmayan ve güvenilir veri transferlerinin önünü açarken, Bitcoin ile birlikte güvenli ödeme sistemlerinin ve devletlerden bağımsız para bir birimlerinin doğmasına da olanak sağladı. Satoshi Nakamoto’nun ilk Bitcoin blokunu ürettiği 3 Ocak 2009’dan günümüze yüzlerce blokzinciri ve binlerce kriptopara üretildi.
Blokzinciri denilince akla öncelikle Bitcoin ve genel olarak kriptoparalar gelse de güvenli veri saklama ihtiyacı duyabileceğimiz hemen her alanda blokzincirini kullanabiliriz. Bitcoin blokzincirinin saniyede ortalama 7 işlemi işleyebildiğini göz önünde bulundurduğumuza, blokzincirinin kullanım alanının genişleyebilmesinin pek mümkün olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak akıllı kontratların sanal işletim sistemi gibi çalışan Ethereum blokzinciri üzerinde kullanılmaya başlanmasının ardından blokzincirinin kullanım alanları, neredeyse yazılım geliştiricilerin ve girişimcilerin hayal güçleri kadar genişledi.
Blokzinciri üzerinde inşa edilen dijital varlıkları, para, menkul kıymet, kimlik doğrulama aracı gibi çeşitli amaçlarla kullanmaya yeni yeni alışmışken hayatımıza giren NFT’ler (non-fungible token) kısa bir süre içinde milyonlarda dolar değerinde dijital varlıkların alınıp satılmasına yol açtı. Dijital olarak benzersiz, birbirinin yerine kullanılamayan dijital varlıklar olan NFT’lerin sanat eseri olup olmadığı tartışmaları sürerken, benzersiz dijital varlıklar, blokzinciri destekli oyunlarda popüler olmaya başladı. NFT olarak üretilen oyun içi ürünler, aksesuarlar, platformların dijital pazar yerlerinde alınıp satılmaya başladı.
Blokzinciri destekli oyun platformları geliştikçe, oyuncu kitlesi de genişledi. Kriptoparalar, NFT’ler ve dijital varlıklar, Decentraland, Enjin, The Sandbox, Axie Infinity gibi oyun platformlarında kullanılıyor. NFT olarak hazırlanan ve oyun platformlarının marketlerinde satışa sunulan oyun içi ürün ve eklentiler, oyunculara çok daha zengin oyun deneyimleri sunuyor.
Sanal gerçeklik donanımlarının bu oyun platformlarına entegre edilmesi ise oyuncular için yepyeni bir dünyanın kapılarını araladı. Blokzinciri destekli sanal gerçeklik dünyası ya da sıklıkla duyduğumuz şekliyle metaverse, yazılım geliştiricilere, içerik üreticilerine, girişimcilere ve hatta popüler markalara ve tabi ki oyunculara geleceği bugün deneyimleme imkanı sunuyor. Üstelik Facebook’un, Oculus ile başlayan sanal gerçeklik atılımı, şirket ünvanını Meta olarak değiştirmesiyle, Metaverse platformları dikkatleri üzerine çekti. Dünyaca ünlü markalar, Metaverse platformlarında sanal arsalar edinmeye çoktan başladı. Metaverse konserleri, defileleri ve benzeri etkinlikleri düzenleyen markalar, müzik gruplarıyla ilgili haberler ana akım medyada yer aldı.
Farklı metaverse platformları, kullanıcılarına birbirinden farklı oyun, eğlence deneyimleri ve içerikler sunuyor. Sanal dünyalar da tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi markalar, ürünler ve üreticiler için pazarlama imkanları sunuyor. Nike, Adidas, Coca-Cola gibi küresel markalar, Decentraland’de ürünlerini sergilemeye başladı. Mart ayında Decentraland’de Metaverse Moda Haftası etkinliği gerçekleştirildi. Bu etkinlikten şu anda haberiniz olduysa ve aklınıza metaverse karakterleri için kıyafet ve aksesuarlar üretmek geldiyse ne yazık ki geç kaldınız.
Blokzinciri desteklik sanal gerçeklik dünyası kavramı her ne kadar gerçek dünyadan bağımsız, eğlence amaçlı vakit geçirilecek bir platformu çağrıştırsa da kriptoparalar ve dijital varlıkların oluşturduğu ekonomiyi göz önünde bulundurunca, sizi hayal gücünüz kadar geniş fırsatlara ulaşabileceğiniz bir dünyaya davet ediyor. Bundan bir kaç yıl sonra, bir toplantıda tanıştığınız kişilerin Decentraland’da kahve dükkanı işletmecisi, The Sandbox karakter yaratıcısı veya Enjin aksesuar tasarımcısı gibi ünvanlara duyarsanız şaşırmayın.
Bu yazı Fintechtime dergisi Eylül & Ekim 2022 sayısında yer almıştır. Fintechtime dergisini Turkcell Dergilik uygulamasından veya Vodafone dMags üzerinden indirebilirsiniz.
Also published on Medium.